SİİRT FISTIĞINI TANIYALIM

  SİİRT FISTIĞINI TANIYALIM
Siirt Fıstığı
, kandaki kolestrol sviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığı riski azaltır. 100 gr. Siirt fıstığında vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35’ ni karşılayabilmektedir. 

Siirt Fıstığının Yararları
Genellikle tatlılarınızın üstünü süslemek veya tatlı içi olarak kullandığımız Siirt fıstığının vücut sağlığımızla da ilgili bir çok faydalı özelliği vardır.

Kalp İçin Siirt fıstığı kalp sağlığını korumada önemli bir ilaç vazifesi görür. Bunun yanı sıra fıstığı ceviz ve balla birlikte karıştırıp yerseniz bünyenize kuvvet verir. Hastalıktan Sonra Siirt fıstığı nekahet dönemlerinde de vücudumuzun dostudur. Bir terkip içinde veya tek başına tüketilen fıstık, nekahet dönemin rahat ve kısa sürmesini sağlar, bünyeyi dirençli hale getirir.

Ayrıca Siirt Fıstığı Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatır, ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur.

İçerdiği B1 vitamini kan oluşumuna yardımcıdır, kandaki kolesterolü düşürür, kavrama yeteneği ve öğrenme gibi beyin fonksiyonlarını optimize eder.

B1 vitamininin ayrıca; enerji, büyüme ve iştah üzerinde olumlu etkileri vardır. Mide, bağırsak, kalp, kalp kasları için gereklidir.

Yaşlanmaya karşı korur, sigara ve alkolün zararlı etkilerini azaltır.

Lifli bir besindir. Lifli besinlerin kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağladığı, kabızlık ve bazı kanser türlerinin önlenmesinde yararlı olduğu saptanmıştır. Alınan posa miktarı arttıkça koroner kalp hastalığı ve buna bağlı oluşabilecek risklerde azalma olduğu saptanmıştır. Posa uzun süre doygunluk hissi yaratıp besin alımını azalttığı için kandaki kolesterol yağlarını düşürücü etki yapar. Posalı besinler kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada faydalı olurlar.

Günde 10-12 adet yenilen iç antepfıstığı,vücudun günlük yağ ihtiyacını karşılayabilmektedir. 100 g antepfıstığı vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35”ini karşılayabilmektedir. Antepfıstığında kolestrol yoktur, kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığının riskini azaltır Siirt fıstığı protein yönünden 2 kat, fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündür. Vitamin E,B ve C açısından zengindir. Antepfıstığı şeker hastalığında (Diabete Mellitus) kullanılabilir. 100 gr antepfıstığında 4.0 gr posa bulunur. Posa miktarı yönünden pirinç, patates ve buğday (0.3 gr) dan daha üstündür. İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önle Siirt Fıstığı kandaki kolestrol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığı riskini azaltır. 100 gr. Siirt fıstığında vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35’ ni karşılayabilmektedir. 

Yeşil Çayın Faydaları

Yeşil çayın sağlığa faydaları çok eski çağlardan beri bilinmektedir ve dünyanın en sağlıklı içecekleri arasında yer alır.  Yeşil çayın içerdiği inanılmaz derecedeki antioksidanların vücudun üzerinde mükemmel etkileri vardır ve içerdiği besin değerleri çok yüksektir.

Yeşil Çayın Vitamin Değeri

Yeşil çay E vitamini açısından çok zengin bir bitkidir. Bunun yanında aktif madde olarak keteşinler ve polifenoller içerir. Krom, manganez, selenyum ve çinko açısından da zengin olan yeşil çay aynı şekilde bir C vitamini kaynağıdır.

Çok güçlü bir antioksidan olan yeşil çay, içerdiği besin ve bileşenlerle sağlığımıza inanılmaz derecede katkıda bulunur.

Yeşil Çayın Sağlığa Faydaları

Yeşil çayın beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışmasına katkısından, yağ kaybına, kansere karşı mücadeleye kadar birçok hastalığa faydası vardır.  Kısaca yeşil çay yeşil bir sıvıdan daha fazlasıdır.

Yeşil Çayın Kalp Hastalığına Faydaları: Bilim adamları, yeşil çayın kan basıncı değişikliklerine daha iyi dayanmaları için damarların cephelerini güçlendirdiğini ispatlamışlardır. Bunun yanında kalp hastalıklarının birincil nedeni olan kan pıhtılaşmasına karşı etkilidir.

Kolesterole İyi Gelir: Yeşil çay, kandaki yüksek kolesterolü giderir ve kolesterol seviyesini normalde tutar.

Zayıflamaya Yardımcı Olur: Yeşil çay metabolizmayı güçlendirir. Yeşil çayda bulunan polifenol yağ oksidasyonu ve vücudunuzun aldığı gıdalar içerisindeki kalori seviyesinin dengelenmesini sağlar.  Bununla birlikte bağırsakların çalışmasına yardımcı olduğundan dolayı daha kolay kilo verilmesini sağlar.

Diyabete Faydaları:  Yeşil çay kan şekerinin yükselişini durdurur ve şeker seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olur. Bu özelliği ile ayrıca diyabet yüzünden meydana gelebilecek diğer hastalıklara yakalanma riskini azaltır.

Yemek Borusu Kanserine Faydaları:  Yemek borusu kanserine yakalanma oranının düşürür. Yemek borusuna zarar vermek isteyen kanser hücrelerine başlangıç seviyesinde hayat hakkı tanımaz. Hastalığının yayılmasını sağlayan kanser hücrelerinin hızını azaltır. Bunun yanı sıra hassas dokulara zarar vermeden genel olarak kanser hücrelerini öldürür.

Alzheimer ve Parkinson Hastalıklarına Faydaları: Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına neden olan etkenleri giderdiği söylenebilir. Bu konuyla ilgili olarak fareler üzerinde yapılan deneysel  çalışmalar,  yeşil çayın ölen beyin hücrelerini koruduğunu ve hasarlı beyin hücrelerini ise restore ettiğini ortaya koymuştur.

Diş  Çürüğüne Faydaları:  Yeşil çayın içerdiği antioksidanlar yardımıyla  bakteri ve boğaz enfeksiyonları, diş çürüğü ve diğer diş sorunlarına neden olan virüsleri yok ettiği düşünülmektedir.

Kan Basıncını Düzenler:  Yeşil çayın düzenli olarak tüketilmesinin kan basıncı riskini azalttığı düşünülmektedir. Yeşil çayın kan basıncını sağlıklı seviyede tutması ayrıca kalp sağlığı açısından önemlidir. Bu özelliği ile tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır.

Depresyona Faydaları:  Theanine, doğal olarak yeşil çayın  yapraklarında bulunan bir amino asittir. Yeşil çayın içerdiği bu madde, çayı tüketenler için büyük fayda, rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etki sağlamaktadır.

Anti-viral ve anti-bakteriyel Etkisi: Yeşil çayın içerdiği vitamin, mineral ve bileşenlerin gripten kansere kadar birçok hastalığı tedavi edici gücü vardır. Bunların yanında yeşil çayın birçok bulaşıcı ve yaygın hastalığın yayılmasına karşı etkili olduğu bilinir.

Cilt Bakımında Yeşil Çay: Yeşil çay özellikle yüzde meydana gelen kırışıklıklara karşı etkilidir. Aynı şekilde cildin yaşlanmasını geciktirir. Bunu sağlayanlar ise içerdiği antioksidan ve antiinflamatuar faaliyetleridir.  Ayrıca yeşil çayın güneşten kaynaklanan bazı cilt sorunlarında da şifa olduğu bilinir.


Yeşil Çay Maskesi

Yazının içerisinde birçok yerde yeşil çayın antioksidan özelliğinin bir nevi doğal antibiyotik görevi gördüğünü yazmıştık. Bu özelliği sayesinde yeşil çay maske yapımında kullanılır. Yeşil çaydan yapılan maske  uygulanan cildi mikroplardan temizler ve hücreleri besler. Böylece daha sağlıklı ve güzel görünümlü cilt edinmemize yardımcı olur.

  • Cildi besler ve hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur.
  • Mikropları kırar ve cilt sağlığını korur
  • Siyah lekeleri ortadan kaldırdığını söyleyen uzmanlar var
  • Kırışıklık ve göz altındaki şişkinliklerin giderilmesine yardımcı olur.

Yeşil çay maskesinin yapılışı ve uygulaması çok kolaydır. Evde kendiniz bile yapabilirsiniz.  Bir büyük bardak suyu 6-7 dakika kaynatın ve daha sonra 1 yemek kaşığı yeşil çayı kaynattığınız suya koyun ve 6-7 dakika demlemeye bırakın. Daha sonra bu karışıma bir yemek kaşığı çiçek balı ve badem yağı ekleyerek çok iyi bir şekilde karıştırın. Badem yağını ve balı eklerken karıştırmaya devam edin. Daha sonra elde ettiğiniz karışımı, diğer bir tabirle maskeyi yüzünüze uygulayın.  En az 25 dakika sonra yüzünüzü yıkayabilirsiniz.

Yeşil Çayın Zararları:

Yeşil çayın direkt bir zararının olduğunu söylemek doğru olmaz ama bazı özel ve hassas durumlarında ve tüketen kişinin bünyesinin özelliklerine göre bazı sorunlar yaratabilir. Yeşil çayın olası zararları şunlardır:

  • Yeşil çayın kafein özelliği vardır. Belki kafein hacmi başka içeceklerle karşılaştırdığımızda daha az ama çok fazla tüketilmesi durumunda kafeine karşı hassas olan kişileri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden tüketirken dozajına dikkat etmek gerekir. Fazla tüketilmesi sonucu, uykusuzluk, ishal, mide bulantısı gibi sorunlara neden olabilir.
  • Hamile ve emzirme sürecinde olan kadınlarda kullanılmaması tavsiye edilir. Yeşil çay kafein içerdiği için hassas olan hamilelik ve emzirme döneminde bu bitkiden kesinlikle uzak durmakta fayda var.
  • Kanser hastalarının kullandığı bazı ilaçların etkisini azalttığı için ilaçlı kanser tedavisi gören kişiler doktorlarına danışmadan kullanmamalıdırlar.
  • Özellikle Ramazan Ayı’nda oruç tutan kişiler aç karınla kullanmamalıdırlar. Gün boyunca aç kaldıktan sonra iftarı yeşil çay ile açmak zehirlenmeye neden olabilir. Aynı şekilde uzun süre aç kaldıktan sonra yeşil çay içilmemelidir.
  • Yeşilçayın aşırı kullanılması durumunda demir eksilmesine yol açabilir. Bu yüzden tüketimi düzenli ama dengeli olmalıdır.

Tavsiyeler:  Birçok besin maddesinde olduğu gibi yeşil çay da bulunan mineral ve vitaminler birçok hastalık için koruyucu ve tedavi edici özelliğe sahiptir.  Fakat bazı durumlarda kullanımının tamamen kesilmesi veya minimuma indirilmesi gerekir. Özellikle kanser tedavisi sürecinde hassas ilaçlar kullanan hastalar ve doğum ya da emzirme döneminde olan kadınlar yeşil çaydan uzak durmalı veya doktorlarına danışarak kullanmalıdırlar.

Özellikle, içerdiği kafein bazı hastalıkların tetikleyicisi olabileceğinden dolayı tüketimine dikkat etmek gerekiyor.

İçerdiği zengin besin değerlerinden dolayı günde ne kadar tüketileceği konusunda farklı görüşler var. Günde 5 ufak bardak, 2 büyük bardak içilmesi gerektiğini savunan uzmanlar var. Bu yüzden günde ne kadar tüketilmesi gerektiği noktasında kesin bir şey söyleyemesek de ortalama bir büyük bardak tüketimin herhangi bir sorun yaşatacağını düşünmüyoruz.

Bıttım Sabunu

Türkiye’nin Siirt şehrinde yetişen bıttım ağacının menengiç yapraklarından elde edilen bıttım sabununun cilde ve saçlara birçok faydası bulunuyor. Cildi nemlendirmeden varislere hatta saç beyazlarını gidermeye kadar birçok sorunu ortadan kaldıran bıttım sabunu nasıl kullanılır ve bıttım sabunu ne işe yarar? İşte kullanım şekli:

Bıttım; Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nin gelir kaynağı haline gelmiş ve yabani fıstık yani bilinen adıyla menengiç yağından elde ediliyor. Yapımı oldukça zahmetli ve bir çok işlemden gelen bıktım, fıstığın aşılanmamış halidir. Özellikle Siirt iline ait olan bıktım, farklı yörelere göre isim değiştiriyor. Menengiç, çitlenbik, çedene, çıtlık, çitemik gibi isimlerle bilinen bıktım sabununun katkısız olanları saça ve cilde olumlu etkiler bırakıyor.

BITTIM SABUNUNUN SAÇA ve CİLDE FAYDALARI

Bıttım sabunu saçlara düzenli olarak kullanıldığında saç dökülmesini durduruyor. Uzmanlara göre saç dökülmesini önleyen en etkili yöntemlerden biridir.

Doğal olan bıttım sabunu, antiseptik özelliği sayesinde egzama, mantar, ergenlik sivilceleri veya saç diplerindeki yaraları yok etmekte birebir şifa kaynağı.

Erken yaşta hormonlardan dolayı yaşanan saç beyazlamasını ortadan kaldırarak, kuru saçların nemlenmesini sağlar.

Saçlarını parlak ve canlı göstermek isteyen kadınların bir numaralı tercihleri arasında yer alması gerekir.

Tıkanan saç gözeneklerini açarak, saç derisindeki bakterilerin giderilmesine olanak sağlar.

%100 bitkisel olan bıttım sabunu, siyah noktaların giderilmesinde önemli rol oynar.

Özellikle ergenlik sivilceleri olmak üzerine diğer tüm sivilcelerin kısa sürede geçmesini sağlar.

Saçta aşırı ısıdan kaynaklı olan kırıkları onararak, yeni kırılmalarında önüne geçer.

Uzmanların yaptığı açıklamalara göre, saç foliküllerini besleyerek, yumuşak olmasını sağlar.

Varis tedavisinde de kullanılabilen bıttım sabunu, saçtaki fazla yağı emerek, kepeği yok eder.

BITTIM SABUNU NASIL KULLANILIR?

Bıttım sabunu tamamen doğal içerik olduğu için ve kesin sonuç elde etmek istiyorsanız kesinlikle kimyasal ürünlerle birlikte kullanmamalısınız. Saçlarınızı ıslatın ve bıttım sabununu saçlara sürerek köpürtün. Saç diplerine masaj yaparak uyguladıktan sonra su ile durulayabilirsiniz. Saçlarınızı parlak göstermek ve sorunları ortadan kaldırmak istiyorsanız, 1 gün bıttım sabunu kullanıp 2. gün şampuan kullanabilirsiniz. Aynı şekilde cildinize de rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

Dünyada ki Çay Çeşitleri

Hojicha Çayı
Japonlar’ın bancha (bença) yeşil yapraklarını kullanarak elde ettikleri bu çay, porselen kaplarda kömür ateşinde kavrulur ve “hociça” diye okunur. Yani hociça bir işlem tekniğini ifade eder. Bu nedenle yeşil yerine, kırmızıya çalan bir renge sahiptir. Kavurma işleminde kafein miktarı da azaldığı için hociça diğer yeşil çaylara göre daha yumuşak bir içim sağlar. Bunun yanında fındık ve karamel aromalarına sahiptir.
Silver Needle
Anavatanı Çin olan bu beyaz çay “silvır nidıl” diye okunur ve gümüş iğne anlamına gelir. Adını çay tarlalarındaki açmamış filizlerin gümüş renginden ve iğneye benzeyen tüycüklerinden almıştır. Sadece en üstte yeni filizlenmiş tomurcuklarının dikkatli bir şekilde elle toplanmasıyla elde edilir. Tomurcuklar doğrudan güneş ışığı ile kurutularak fermantasyon işlemine uğramaları engellenir. Böylece fırında kurutulan çaylardan farklı olarak besin değerlerinin tamamı korunur. Yüksek oranda antioksidan içeren Silver Needle az kafein tüketmek isteyenler için yumuşak içimli bir çaydır. Silver Needle cinsi beyaz çayın sırrı ise, bir kilo çay elde etmek için gerekli olan yaklaşık 10.000 adet civarında açılmamış yaprak tomurcuklarının tek tek elle seçilmesi ve işlenmesidir.
Darjeeling Çayı
Dünyada sadece Batı Bengal eyaletinin kuzeyindeki Darjeeling bölgesinde yetişir ve “darcelin” diye okunur. Dünyanın en iyi çayı kabul edilmektedir. Her yıl sadece 10 bin ton üretilen Darjeeling, dünyanın en fazla aranılan çayıdır. Darjeeling çayı kalitesinin en yüksek olduğu mevsimde, her bitkiden sadece en iyi iki yaprak toplanarak dünya pazarlarına sunulmaktadır. IX. yüzyılın başlarında İngiliz sömürgeleri sistematik olarak Himalayalar’ın eteklerine büyük çiftlikler kurmuşlar. Güçlü dağ güneşi ve akşam saatlerindeki düşük sıcaklıklar çay çalılarının özellikle yavaş büyümelerine neden olmuş, bu da bu çaya çok farklı ve hafif bir aroma katmıştır. Darjeeling çayı dünyadaki çay çeşitleri arasında en değerli ve en pahalı olanlardandır.
Sencha Çayı
Japonlar’ın popüler çay çeşitlerinden biridir ve “sença” diye okunur. Özenle toplanmış çay yaprakları, önce 15-20 saniye kadar buharda bekletilir. Akabinde sırasıyla kıvrılır, ısıtılır ve kurutulur. Çok sıcak suyla demlendiğinde daha kuvvetli hatta biraz buruk bir tada sahip olan Sença çayı, daha düşük sıcaklıkta suyla demlendiğinde; örneğin 80 derece su sıcaklığında yumuşak bir tada bir sahip olur. Damak tadınıza göre demleme sıcaklığını kendiniz belirleyebilirsiniz. Japonya’da en çok tüketilen çay çeşididir. Sencha yeşil çayı, hangi mevsimde toplandığına göre tadı farklılık göstermektedir. Nisan ve Mayıs aylarını kapsayan ilk hasat en değerli olandır.
Genmaicha Çayı
Japonya’ya özgü popüler bir çay çeşididir ve “cenmaça” diye okunur. Japonya’nın özel bir çay çeşidi olan “sencha” yapraklarının kavrulmuş kahverengi pirinçle harmanlanması ile elde edilir. Bazı prinçler kavurma esnasında patlayarak, patlamış mısır görünümüne sahip olur. Genmaicha, yeşil çayın klasik tadından farklı bir lezzet arayanların tercihidir. Özellikle yeşil çayda bulunan hafif çimensi tatdan hoşlanmayanlar, Genmaicha çayının tadından keyif alırlar, çünkü çay içerisinde yer alan kavrulmuş pirinç taneleri, yeşil çaydaki bu tadı bastırır. Japonlar balık yedikleri öğünlerde özellikle Genmaicha’yı tercih ederler. “Genmai” kahverengi pirinç anlamına gelir. Genmaicha 15. yüzyılda tesadüfen oluşmuştur. Bir samuray hizmetlisi bir gün efendisi için çay hazırlarken yanlışlıkla çay ve pirinci karıştırarak uzun süre ısıtır ve efendisine sunar. Böylece samuray tarafından yepyeni bir tat keşfedilir.
Assam Çayı
İsmini yetiştiği Kuzey Hindistan’ın Assam bölgesinden almıştır ve “asam” diye okunur. Bulunduğu iklim koşulları nedeniyle benzersiz bir tada ve aromaya sahiptir. Hindistan’da en çok yetiştirilen çay olan Assam, kuvvetli tadı ve parlak rengiyle siyah çaylar arasında özel bir yere sahiptir.
Gyokuro Çayı
Japonya’nın en iyi çay çeşitlerinden biridir ve “yokuro” diye okunur. Kelime olarak “mücevher damlası” anlamına gelir. Koyu yeşil renge ve güçlü bir tada sahiptir. Hasattan iki hafta önce çayın üstü bambularla örtülüyormuş. Böylelikle çay filizlerinin daha yavaş büyümesini sağlanıyormuş ve bu sayede çay yapraklarının klorofil içeriği artıyor daha lezzetli bir tada sahip oluyormuş. Bununla birlikte daha az tein içermiş oluyormuş. Sonuçta güçlü, acı olmayan, taze ve uzun bir tat sunan Japon çayı
Chai Masala
Hindistan dilinde çay anlamına gelir. Chai’nin en sık tüketilen şekli, Chai Masala’dır. Yani sütlü chai. Bölgede yetiştirilen çaylar çeşitli baharatlar ile karıştırılır. Ve bu karışım süt ile pişirilir. Kuvvetli bir tadın yanı sıra malt ve baharatlı bir aroma içeren bu çay isteğe göre bal ve sıcak sütle birlikte de tüketilebilir. İçeriği özetle; siyah çay yaprağı, tarçın, zencefil, karanfil ve kakuledir.
Matcha Çayı
Bir diğer çok popüler Japon yeşil çay türüdür ve “maçha” diye telafuz edilir. Gölgede yetiştirilen çay yapraklarından elde edilir. Yapraklar toplandıktan sonra buhara maruz bırakılır ve kurutulur. Sap, damar ve diğer fazlalıkların ayrıldığı bir prosesten geçirilir. Matcha çayı doğrudan içildiği gibi birçok tatlıda da kullanılmaktadır. Bunlar arasında matcha latte, matcha milk shake, matchalı kurabiye sayılabilir. Japon çay seremonilerinde en çok kullanılan Matcha çayı diğer çaylardan daha farklı bir şekilde hazırlanır. Matcha çayı, geleneksel çay seremonilerinin yanında, birçok tatlı yapımında kullanılmaktadır. Diğer çaylar demlenerek sadece suyu içilirken, Matcha toz olarak suya karıştırılır ve çayın tümü içilir. Bu yüzden yeşil çaylar arasında, antioksidan özelliği en fazla olan çay olarak bilinir.
Mate Çayı
Brezilya çayı yada Paraguay çayı olarak bilinen bu çay Güney Amerika ülkelerine özgü bir içecek türüdür ve “made” diye okunur. Zayıflatıcı ve yağ yakıcı özelliğe sahiptir. Bu çayın geleneksel sunum şekli vardır. Alttan süzgeçli pipetlerle yudumlanarak içilir.
Earl Grey
İlk defa Twinings firması tarafından piyasaya sürülmüş bergamot aromalı İngiliz çayıdır. Adını İngiltere başbakanlarından II. Earl Grey’den almıştır. Darjeeling ve Seylan tipi siyah çaylar, bergamot meyvesinin kabuğundan çıkarılan yağ ile aroma vermek için harmanlanır. Bu arada “örli gırey” diye okunmaz “örl gırey” diye okunur. Çünkü “earl” diye yazılır, sonunda “y” harfi yoktur.
Oolong Çayı
Siyah ve yeşil arası tonlarda bir Çin çayıdır ve yazıldığı gibi okunur. Fermantasyon işlemi yarıda kesildiği için, yarı fermente çay olarak da bilinir. Fermantasyon süreci siyah çaydan kısa, yeşil çaydan uzundur.
Pu-Erh Çayı
Hafif bir tütsü aromasına sahip bu çay en değerli Çin çaylarından biridir ve “pu-er” diye okununur. Yıllanmış çay olarak da bilinen pu-er çayı, fermentasyon sürecinden sonra, 30-40 yıl dayanabilmektedir ve yıllandıkça da değeri artmaktadır. Bekletilme yeri olarak mağralar ve özel odalar seçilir.

Çay, serinletici ve gençleştirici etkisinin yanında lezzetli içecek olma özelliği ile milyonlara hitap etmektedir. Bu enfes tat, her gün ortalama üç trilyon bardak tüketilmesiyle sudan sonra gezegendeki en popüler ikinci içecektir. Çin, Hindistan ve Sri Lanka’da hasat yapılan Camellia Sinensis denilen bitkinin değeri şüphesiz tartışılmazdır. Camellia Sinensis, farklı işleme yöntemleri ile diğer çaylardan farklılık gösterir.

Uzun bir geçmişi olan çay, tüm dünyaya önce Çin’den yayıldı. Çayı insanlar, susuzluğu giderdiği ya da damak zevki verdiği için tüketmektedir. Ünlü olan “5 çayı” geleneği, neredeyse tüm ülkelerde mevcuttur. Ülkemizde Doğu Karadeniz dolaylarında yetiştirilen çay, bizim geleneğimiz içinde de oldukça önemlidir.

Bazı çaylar, gerek nadir bulunuyor olmasından gerekse değerli olduğundan oldukça pahalı olabiliyor. Çay ne kadar pahalı olabilir ki diye soracak olursanız, bu sorunuzun cevabını hazırladığımız yazıda bulabilirsiniz. Satış ücretlerini gördüğünüzde oldukça şaşıracağınızdan eminim. Listemizde bulunan çayların fiyatlarını 1 kg üzerinden hesaplandığını belirtmek isterim.

Smart People With Smart Food

Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo. Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur.

Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem. Ut enim ad minima veniam, quis nostrum exercitationem ullam corporis suscipit laboriosam, nisi ut aliquid ex ea commodi consequatur? Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate?

VOLUPTATEM QUIA

At vero eos et accusamus et iusto odio dignissimos ducimus qui blanditiis praesentium voluptatum deleniti atque corrupti quos dolores et quas molestias excepturi sint occaecati cupiditate non provident.

Similique sunt in culpa qui officia deserunt mollitia animi, id est laborum et dolorum fuga. Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio. Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi optio cumque nihil impedit quo minus id quod maxime placeat facere possimus, omnis voluptas assumenda est, omnis dolor repellendus.

Similique sunt in culpa qui officia deserunt mollitia animi, id est laborum et dolorum fuga. Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio.

Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet ut et voluptates repudiandae sint et molestiae non recusandae.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet ut et voluptates repudiandae sint et molestiae non recusandae.

Bademin Faydaları ve Zararları

Bademin faydaları olduğu gibi fazla tüketildiğinde zararları da olabiliyor. Bu yazımızda, bademin faydaları ve zararları hakkında detaylara yer vereceğiz.

Badem;

Badem, genel olarak Türkiye, Suudi Arabistan, Suriye, İsrail, İran ve Ürdün gibi ülkelerde yetiştirilir.

Tatlı badem ve acı badem olmak üzere ikiye ayrılır. Tatlı badem normalde çiğ olarak tüketilirken, acı badem ise; lezzet katması için yemeklerde kullanılır.

İnek sütüne yakın bir içecek olan badem sütü dediğimiz besin, insanlar tarafından çok tüketilen sağlıklı bir içecek haline gelmiştir. Badem, E vitamini, fosfor, magnezyum, kalsiyum ve demir açısından oldukça zengin bir besindir. Her besinin faydaları olduğu gibi zararları da bulunmaktadır. En doğru bilgiyi paylaşmak adına Bademin faydaları ve zararları ne olabilir inceleyelim…

Bademin Faydaları

Sağlık açısından çok faydalı olan besinlerden bir tanesi de bademdir. Bademin faydaları araştırıldığında sayısız hastalıkları engellediği gözlemlenmiştir.

Günümüzde önemli ve çok rastlanan hastalıkların başında olan, kanser türlerine karşı vücudu koruyucu etkisi vardır.

Ayrıca başta; kolesterol, tansiyon ve kabızlık gibi birçok konuda insanların sağlığına destek olan bademin faydaları bunlarla sınırlı değil.

  • Bademi genel olarak aç karnına tüketerek yiyecek emilimini hızlandırabilirsiniz.
  • Solunum yolları enfeksiyonu, öksürük, anemi, diyabet ve kalp bozuklukları gibi sağlık sorunlarının başlıca çözüm yollarından birisidir.
  • Beyin gelişimi ve sağlığı konusunda oldukça etkilidir.
  • Bağışık sistemini koruyarak güçlendirir.
  • Badem yağı ile cilde masaj yapıldığında gözenekleri açarak yeni doğan bebeklerin cildi kadar yumuşak ve pürüzsüz olmasını sağlar.
  • Özellikle kilo vermek isteyen insanlar için nadir besin kaynaklarından biridir.
  • Kan basıncını dengeler.
  • Enerjinin düşmesini engeller.

Bademin faydaları olduğu gibi zararları da bulunmaktadır. Özellikle fazla badem tüketildiğinde bademin zararları ile karşılaşmak mümkün. Bademin faydaları kadar fazla olmasa da bademin zararları konusunda bilgili olmakta fayda var.

Bademin Zararları

Faydaları çok olduğu gibi bademin zararları da fazla tüketildiğinde tehlikelidir.

  • Badem fazla yendiğinde, kilo vermekten daha çok, kilo alınmasını tetikler.
  • Zehirlenme ve rahatsızlık verme gibi sorunlara yol açar.
  • E vitamini aşırıya kaçmaya neden olarak mide de sorunlara sebebiyet verir.

Bu yüzden uzmanlar günde en fazla 15 adet badem tüketilmesi, 15 adetten fazla tüketilen bademlerin zararlı olacağını belirtirler. Çünkü bademin içinde manganez bulunur. Dolayısıyla normalde günlük 1,5-2,1 manganeze vücudun ihtiyacı vardır. Fakat bu dozu aşarak fazla tüketildiğinde, ilaç etkisiyle vücuda zarar verir.

Kandaki manganez oranı yüksek olduğunda, tansiyon ilaçlarının, antibiyotiklerin ve mide ilaçlarının görevlerini yerine getirmesini engelleyerek kalıcı hasarlara neden olabilir.

Ayrıca bademde bulunan E vitamini yüksek olduğunda ise; görme sıkıntısı, aşırı baş ağrısı, şişkinlik hissi ve uyuşukluk gibi rahatsızlıklar da bademin zararları arasında sayılabilir.

Dolayısıyla badem çok tüketilen bir besin olduğundan dolayı insanlar günde tüketim dozuna dikkat etmelidir.

Pervari Karakovan Balı Faydaları

Pervari Karakovan Balı Faydaları
Pervari karakovan balı insanoğlu için eşsiz bir şifa kaynağıdır. Asırlar boyunca insanlar karakovan balı ile hastalıklarına şifa bulmuşlardır. Ülkemizde üretimi yapılan birçok değerli ve kıymetli bal çeşitleri mevcuttur. Bunların en önemlisi Pervari ilçesinde üretimi yapılan pervari karakovan balıdır.

Pervari karakovna balının bu kadar önemli bir yere sahip oluşu eşsiz doğal güzellikleri ve binbir çeşit bitkiye sahip olan yüksek dağların eteklerine kurulan kovanlardan alınan ballardan geçmektedir.

Siirt pervari karakovan balı yüksek rakımlı dağlara sahip olan yerlerde üretilmektedir. Geçmişte Osmanlı dönemlerinde saraylarda şifahanelerde bile kullanılmıştır. Günümüzde ise pervari karakovan balın ağır tedavilerde kullanıldığı herkes tarafından bilinmektedir.

Kısaca söylemek gerekirse Pervari karakovan balın faydaları sırasıyla

Mide ve bağırsak sorunları
Kansızlık ( anemi )
Karaciğer hastalıkları
Damarları açar, kalp problemlerini giderir.
Romatizmal hastalıklar
Obezite
İdrar yolları ve daha birçok hastalıkların tedavisinde Pervari karakovan balı tüketilmelidir

Advantages of fresh vegetable

At vero eos et accusamus et iusto odio dignissimos ducimus qui blanditiis praesentium voluptatum deleniti atque corrupti quos dolores et quas molestias excepturi sint occaecati cupiditate non provident.

Similique sunt in culpa qui officia deserunt mollitia animi, id est laborum et dolorum fuga. Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio. Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi optio cumque nihil impedit quo minus id quod maxime placeat facere possimus, omnis voluptas assumenda est, omnis dolor repellendus.

TEM QUIAVOLUPTA

Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo. Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur.

Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem. Ut enim ad minima veniam, quis nostrum exercitationem ullam corporis suscipit laboriosam, nisi ut aliquid ex ea commodi consequatur? Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate?

Similique sunt in culpa qui officia deserunt mollitia animi, id est laborum et dolorum fuga. Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio. 

Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet ut et voluptates repudiandae sint et molestiae non recusandae.

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat. Duis aute irure dolor in reprehenderit in voluptate velit esse cillum dolore eu fugiat nulla pariatur. Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet ut et voluptates repudiandae sint et molestiae non recusandae.

Healthy Food For Healthy People

At vero eos et accusamus et iusto odio dignissimos ducimus qui blanditiis praesentium voluptatum deleniti atque corrupti quos dolores et quas molestias excepturi sint occaecati cupiditate non provident.

Similique sunt in culpa qui officia deserunt mollitia animi, id est laborum et dolorum fuga. Et harum quidem rerum facilis est et expedita distinctio. Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi optio cumque nihil impedit quo minus id quod maxime placeat facere possimus, omnis voluptas assumenda est, omnis dolor repellendus.

Fındığın Faydaları

Demir, potasyum, kalsiyum ve magnezyumun yanı sıra çinko bakımından da zengindir. Ayrıca içeriğinde E vitamini ile protein, Omega 3 barındırmaktadır.

Fındığın Sağlığa Faydası

Bir avuç fındık vücudun gün içerisinde ihtiyacı olan tüm proteini karşılamaktadır. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar her gün düzenli olarak fındık tükettiklerinde vücut gelişimini destekleyerek enerji verir. Enerji verdiği bilinen fındık, beden ve zihin yorgunluğunu gidererek canlılık verir. Hastalıkların iyileşme dönemlerinde tüketilen fındık yaraların daha hızlı kapanmasını ve vücudun daha çabuk toparlanmasını sağlar. Fındıktan elde edilen fındık yağı, böbrek rahatsızlıklarının tedavisinde büyük rol oynamaktadır. Böbreklerde görülen ve ağrı veren kum ile taşların çok daha hızlı ve sancısız düşürülmesine yardımcı olur. Kalp ve damar sağlığının korunmasında yardımcı olur. Yüksek tansiyon hastalarının fazla miktarda fındık tüketmeleri önerilmemektedir.

Fındığın Kalp ve Damar Sağlığına Faydaları: İçeriğinde yer alan doymamış yağlar kalp ve damar sağlığını koruyarak kalp krizi riskini azaltmaktadır. Kötü niyetli kolesterolün düşürülmesine yardımcı olurken iyi kolesterolü de destekler. İçerdiği Omega 3 damarları koruyarak kan akışını düzenler ve kalp sağlığını korur.

Fındık Erken Yaşlanmayı Engelleyebilir: Günlük bir bardak fındık tüketimi E vitamini ihtiyacının %86’sını karşılar. Aynı zamanda A ve C vitamini yanında güçlü antioksidanlar içerir. Bu vitaminlerin sinerjik etkileri yaşlanmayı önleyebilir. Cilt üzerindeki çizgileri ve kırışıklıkları engelleyebilir.

Fındığın ezilerek bir miktar hakiki yağ ile karıştırıldıktan sonra cilde uygulanması, cildin nemlenmesini ve yumuşamasını sağlamaktadır.

Fındığın Sağlığa Faydası

Bir avuç fındık vücudun gün içerisinde ihtiyacı olan tüm proteini karşılamaktadır. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar her gün düzenli olarak fındık tükettiklerinde vücut gelişimini destekleyerek enerji verir. Enerji verdiği bilinen fındık, beden ve zihin yorgunluğunu gidererek canlılık verir. Hastalıkların iyileşme dönemlerinde tüketilen fındık yaraların daha hızlı kapanmasını ve vücudun daha çabuk toparlanmasını sağlar. Fındıktan elde edilen fındık yağı, böbrek rahatsızlıklarının tedavisinde büyük rol oynamaktadır. Böbreklerde görülen ve ağrı veren kum ile taşların çok daha hızlı ve sancısız düşürülmesine yardımcı olur. Kalp ve damar sağlığının korunmasında yardımcı olur. Yüksek tansiyon hastalarının fazla miktarda fındık tüketmeleri önerilmemektedir.

Fındığın Kalp ve Damar Sağlığına Faydaları: İçeriğinde yer alan doymamış yağlar kalp ve damar sağlığını koruyarak kalp krizi riskini azaltmaktadır. Kötü niyetli kolesterolün düşürülmesine yardımcı olurken iyi kolesterolü de destekler. İçerdiği Omega 3 damarları koruyarak kan akışını düzenler ve kalp sağlığını korur.

Fındık Erken Yaşlanmayı Engelleyebilir: Günlük bir bardak fındık tüketimi E vitamini ihtiyacının %86’sını karşılar. Aynı zamanda A ve C vitamini yanında güçlü antioksidanlar içerir. Bu vitaminlerin sinerjik etkileri yaşlanmayı önleyebilir. Cilt üzerindeki çizgileri ve kırışıklıkları engelleyebilir.

Fındığın ezilerek bir miktar hakiki yağ ile karıştırıldıktan sonra cilde uygulanması, cildin nemlenmesini ve yumuşamasını sağlamaktadır.

Fındık Kilo Vermeye Yardımcı Olur: Aşırı fındık tüketiminin kiloya neden olacağı yönünde genel bir kanaat vardır. Fakat yemeklerden önce yarım avuç fındık yemek mideyi doyurur ve yemek isteğini giderir. Bu kadar fındık fazla kalori içermez.

Fındık Kalp Sağlığını Korur: Fındıklar doymamış yağlar açısından çok iyi bir kaynaktır. Doymamış yağlar, özellikle de oleik asit, HDL ve LDL seviyelerini dengeleme potansiyeline sahiptir. Magnezyum ve kalsiyum seviyesini dengeleyerek kalp sağlığına katkıda bulunur. Magnezyum seviyesinin fazla olması kalp sağlığını tehdit eder.

Fındık Kanseri Önler: Özellikle mesane kanserini önlemede etkili olabilir. Yüksek miktarda E vitamini içerdiği için mesane kanserini başlangıç aşamasında önleyebilir. Bunun dışında manganez açısından zengin olması diğer kanser türlerine karşı etkili olmasını sağlar.

Kas Sağlığı İçin Fındık: Daha önce de belirttiğimiz gibi, magnezyum hücrelerin sağlıklı bir şekilde hareket etmeleri için çok önemli bir maddedir. Bu yüzden kaslarda kramp ve kasılmaların meydana gelmemesi için magnezyuma ihtiyaç vardır. Magnezyum sayesinde fındık, kas gerginliğini azaltır ve kas yorgunluğunu, spazmı, kramp ve ağrıları önlemek için mücadele eder.

Fındık Kabızlık Sorunlarını Giderir: Fındığın lif açısından zengin olması genel anlamda sindirim sistemi sağlığı için önemlidir. Lifler sayesinde bağırsak hareketlerini hızlandırma özelliği vardır. Bu ayrıca kilo vermeye yardımcı olur.

Fındık Kemik Sağlığını Korur: Magnezyum ve kalsiyum yardımıyla fındık kemik sağlığı için de önemli bir besin kaynağıdır. Kemikler tarafından kullanılan kalsiyum oranında ani bir düşüşü engelleyebilecek derecede önemli kalsiyum deposudur. Ayrıca kemik gelişimi için de fındık tüketimi önemlidir.

Fındık Sinir Sistemini Korur: Vitamin B6 amino asitlerin düzgün işlemesi için gerekli bir vitamindir. Bu asitler, sinir sisteminin sağlığını korumada düzenleyici bir rol oynar. B6 vitamini eksikliği, miyelin sinir sisteminin optimum şekilde çalışması için gerekli olan [verimlilik ve elektrik sinyallerinin  hızından sorumlu sinir yalıtım tabakası] sentezine engel olabilmektedir. B6 vitaminin içerdiği epinefrin, melatonin, serotonin ve çeşitli nörotransmiterler, sinir sisteminin sağlıklı çalışması için mücadele ederler.

Fındık Sindirim Sistemi Sağlığını Korur: Manganez, enzim etkinleştirici, kataliz, kolesterol ve yağ asitlerini sentezlemede önemli rol oynayan bir mineraldir. Bu mineral, aynı zamanda önemli bir karbonhidrat ve protein metabolik ajanıdır. Bu özelliklerinden dolayı fındık sindirim sisteminin sağlığını korur ve sürekli aktif kalmasına yardımcı olur. Atıklar ve toksinlerin dışkı yoluyla vücuttan atılmalarını lifler yardımıyla kolaylaştırır.

Fındık Bağışıklık Sistemini Korur ve Stresle Mücadeleyi Arttırır: Fındık kalsiyum, potasyum, manganez, magnezyum gibi çeşitli mineraller dahil olmak üzere birçok çeşitli maddeleri içermektedir. Tüm bu besin vücutta düzenli kan akışını sağlamak için gereklidir. Düzenli kan akışı bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.

Bunun dışında fındık stresle mücadeleyi arttırır. Depresyona karşı etkilidir.  Fındık omega 3 yağ asitleri ile birlikte alfa-linolenik asit açısından zengindir. Ayrıca fındığın içerdiği B Vitaminleri anksiyete, stres, depresyon ve hatta şizofrenik koşulları bile olumlu yönde değiştirebilir.

Fındık Doğurganlık Seviyesini Arttırabilir: Fındığın çok eski çağlardan beri doğurganlık oranını arttırdığı bilinmektedir. Bunun yanında adet sancılarını gidermeye yardımcı olabilir. Bütün bunların yanında hamilelik döneminde anneler için iyi ve yan etkili olmayan harika bir besin kaynağıdır. Hamilelik sürecinde meydana gelebilecek kabızlık vakalarını giderebilir.

Folatlar bebeklerin büyümesine katkıda bulunan bir unsurdur. 30 gramlık bir fındık bünyenin ihtiyaç duyduğu folatın %17’sini karşılayabilir.

Fındığın Diğer Faydaları: Fındık diyabeti önleyebilir. İçerdiği yüksek lifler yardımıyla 2. tip diyabete olumlu yönde etki yapar. Fındık kötü kolesterol seviyesini azaltırken iyi kolesterol seviyesini arttırır. Fındık kan basıncını düzenler. İçerdiği potasyum, diyet lifleri ve doymamış yağlar yardımıyla inmeleri ve kalp krizlerini engelleyebilir. Fındık aynı zamanda kilo vermeye yardımcı olur. Günlük 3-4 gram fındık tüketimi birçok açıdan sağlığa fayda sağlar.

Fındık Yağının Faydaları:

Fındık yağı, , kavrulmuş ve soğuk preslenmiş fındıktan alınır. Mükemmel bir taşıyıcı yağdır. Çok sık olarak yemekleri tatlandırmak için kullanılmaktadır. Özellikle cilt sağlığı için yaygın olarak kullanılmaktadır. Fındık yapının faydalarını kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Fındık yağının cildi yumuşatan mükemmel bir özelliği vardır. Bunun yanında cildi nemlendirir.
  • Kuru ciltler için fındık yağı çok faydalıdır, kuruluğu giderir, kuruluğun neden olduğu kaşıntıları ve dökülmeleri giderebilir.
  • Güvenle cilt üzerinde uygulanabilir, herhangi bir yan etkiye neden olmaz.
  • Antibakteriyel özelliği sayesinde fındık yağı cildi mikroplardan temizler ve dezenfekte eder.
  • Fındık yağı çok çeşitli taşıyıcı yağlar içerdiği için masajlarda deri sağlığı için de kullanılmaktadır.
  • Hassas ciltler üzerinde de önemli faydaları vardır. Hassas ciltlerde herhangi bir tahrişe neden olmaz.
  • Fiziksel ve ruhsal sağlığa katkısı olan fındık yağı, sinir sisteminin gevşemesine yardımcı olabilir.
  • Cildi güneş ışınlarının etkilerinden korur.
  • Bazı uzmanlar saç sağlığı için de kullanılabileceğini söylemektedirler.

Fındık yağı cilt üzerine bir iki damla damlatılarak masaj yapmak suretiyle cilde uygulanabilir.

Fındık Ezmesinin Faydaları:

Fındık ezmesi, fındığın preslenmesi ve ezilmesi ile elde edilir ve fındığın faydaları ile aynı özelliği taşır. Kalp ve damar hastalıkları için faydalıdır. Cilt sağlığını korur. Fındık ezmesine farklı katkı maddeler karıştırılmadığı sürece birçok açıdan bünyeye fayda sağlar. Cilt sağlığını korur. Aynı şekilde fındık ezmesi kolesterole iyi gelir. Çocukların gelişim sürecinde kemik sağlığına katkıda bulunur.


Tavsiyeler

Fındık ülkemizde çok yaygın olarak üretilir ve taze olarak bulunması mümkündür. Marketlerde satılan hazır fındık yerine taze ve ilk elden alınması sağlık açısından önemlidir. Marketlerde sıcak alanlarda saklanması ve hazırlık aşamasında sıcaklığa maruz kalması bazı özelliklerini yitirilmesine neden olabilir. Bu yüzden direkt bahçeden alınması ve taze olarak tüketilmesini tavsiye ederiz.